Kısa bir süre önce keşif amaçlı uçağımız, Suriye tarafından vurularak düşürülmüştü.
Uzun bir süre sonra düşen uçak ile ilgili bilgiler gelmeye başladı. Bu bilgiler dahilinde, uçağın uluslararası hava sahasında vurulduğu ve Suriye karasularına düştüğünü Dışişleri Bakanı Davutoğlu açıkladı..
Uçağın uçak savar ile düşürüldüğünü söyleyen Suriye ise, 100 metreden uçağı vurduklarını ve vurduktan sonra Türkiye Cumhuriyeti savaş uçağı olduğunu anladıklarını söylediler. .
Yıl 2012, hava ve kara radarları ile hangi uçağın nereden kalktığı bilirken, Suriye’nin 1930 teknolojileri tadında açıklamaları ne kadar çağ dışı bir ülke olduklarını açıkca gösteriyor.
Savaş uçağı düşen bir ülke olarak, bu kadar soğuk kanlı olmanın uçağın içerisinde bulunan pilotlar için büyük bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum.
Uçağın irtibatının kesildiği saat ile resmi açıklamanın yapıldığı saat arasındaki fark ülkemizin resmi organlarının yaptığı bir ayıpla beraber, saygısızlıktır.
Bugün Suriye ile bir savaş olacağı hararetli bir şekilde konuşulurken, en önemli olan bir husus, pilotların hala daha bulunamamasıdır. Pilotların şuan kayıp, haberlerde sürekli aranıyor haberleri var ancak olay üzerinden bu kadar zaman geçmesine rağmen hala daha bulunamaması yine ülkemizin bir ayıbıdır.
Ülkemizin bugün NATO üyelerini acil olarak topladılar ve Suriye gündemini konuştular. Konuşmadan çıkanlar ise NATO’nun Türkiye’nin arkasında olduğu ve bu olayın büyük bir suç olduğunu söylüyorlar.
Kendi görüşüm, değişen hiç bir şey olmayacak. Düşen uçak olsun sorun değil. Ancak kaybolan pilotlarımızın sağ olarak bulunması bizim için oldukça büyük bir mucizedir.
Basinda cesitli uzmanlar yorum yapiyor. En son ucak sandalyesi bulunmustu dun. Dogru olabilir, pilot botlari da bilunmustu, atlama esnasinda botlar gevsek baglanmissa cikabilir. . Atladilar ise, beacon ikazlar neden radar tarafindan duyulmadi, Dingi ve parasutler nerede? Suriye ucak kuyrugunu vermis. Kuyrugu nerede buldular, ucak enkazi Suriye karasularinda ise, biz nasil ariyoruz orada? Lazkiye yakinlarina dustu deniyor, peki pilotlar Lazkiye’de ki Ruslara soruldu mu?